Tanık Dinlenmden Ceza Verilemeyeceğine Dair Yargıtay Kararı

Tanık dinlenmeden ceza davasının sonuçlanmasının bazı önemli sakıncaları şunlardır:

  1. Adil Yargılama Hakkı İhlali: Sanığın, savunma hakkının yeterince kullanılmaması, adil bir yargılama ilkesini ihlal eder. Tanıkların ifadeleri, davanın seyrini etkileyebilir.
  2. Yanlış Hüküm Verme Riski: Tanıkların dinlenmemesi, mahkemenin olayları tam anlamadan karar vermesine neden olabilir, bu da hatalı bir sonuca yol açabilir.
  3. Delil Yetersizliği: Tanık ifadeleri, olayın aydınlatılmasında kritik bir rol oynar. Tanık dinlenmediğinde, davada sunulan deliller eksik kalabilir.
  4. Ceza İnfazında Hatalar: Yanlış bir karar sonucunda masum bir kişinin ceza alması veya haksız yere hapis cezası çekmesi riski ortaya çıkar.
  5. Hukuka Güvenin Zedelenmesi: Adalet sistemine duyulan güven azalabilir. Toplumda hukukun üstünlüğüne olan inanç sarsılır.

Bu nedenlerle, tanıkların dinlenmesi, ceza davalarının sağlıklı ve adil bir şekilde sonuçlanması açısından son derece önemlidir. Ancak uygulamada tanıkların dinlenmeden karar verildiğine çok kez şahit oluyoruz. Bu gibi durumlarda CMK’ya aykırılık nedeniyle dosyanın bozulması muhtemel bir hal almaktadır. Örnek bir yargıtay kararını bu yazının devamında paylaşıyoruz.

YARGITAY 3. Ceza Dairesi

ESAS :2019/11262 E.
KARAR :2019/19611 K.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;

1) Görgüye dayalı bilgi sahibi olan tanığın bulunmadığı ve sanığın suçlamaları kabul etmediği olayda, 5271 sayılı CMK’nin 235/4. ve 210/1. maddeleri gereğince, olayın tek tanığı konumundaki şikayetçi … (Tum) dinlenilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,

2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 04.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Paylaş

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir